Aylin
New member
Mobilyalar Ne İle Silinmeli? (Erkekler Uzay Programı, Kadınlar Gönül Sohbeti)
Arkadaşlar selam! Bugün yine hepimizi derinden ilgilendiren, evliliği sınava sokan, bekârı hayata küstüren, “koltuk silme” gibi basit görünen ama aslında ev içi diplomasiye dönüşen bir konuyu masaya yatırıyoruz. Hani derler ya, “kadın Mars’tan, erkek Venüs’ten”… yok tam tersi miydi? Her neyse, bizim evlerde fark etmiyor. Kadınlar “o koltukların gönlü olsun” diye sevecen sevecen silerken, erkekler NASA’dan fırlamış gibi strateji geliştirme derdinde.
Şimdi soruyorum: Bu mobilyalar gerçekten ne ile silinmeli? Yoksa esas mesele silmek değil, silerken çıkan tartışmalar mı? Buyurun, hem gülelim hem düşünelim.
---
1. Erkeklerin Mobilya Silme Yaklaşımı: “Komutan, Operasyon Başlasın!”
Erkeklerin dünyasında mobilya silmek, basit bir temizlik değil; adeta bir askerî operasyon. Masaya otururlar, “Evet arkadaşlar, düşman lekeler şu köşede mevzilenmiş” diye harita çizerler.
* Önce strateji: “Mikrofiber bez mi kullanmalıyız, yoksa eski tişörtleri mi devreye sokalım?”
* Sonra mühimmat: “Bir damla çamaşır suyu ekleyelim mi, yoksa o koltuğun kumaşı NATO’ya bağlı mı?”
* Ve tabii rapor: “Koltuk %78 oranında temizlenmiştir, geri kalan %22 için takviye birlik gerekebilir.”
Erkek için mesele sadece temizlik değil, bir kahramanlık öyküsü yazmaktır. Sildiği mobilya değil, tarihe bıraktığı destandır!
---
2. Kadınların Mobilya Silme Yaklaşımı: “Canım Koltuğum, Biraz Rahatla”
Kadınlar bu işe bambaşka bakar. Onlar için mobilya sadece eşya değil, aileden biridir. Koltuğun üstüne dökülen kahve lekesini görünce, “Aman kuzum, seni üzdüler mi?” der gibi bakarlar.
* Önce empati: “Senin kumaşını yormayalım tatlım, ben sana nazik davranırım.”
* Sonra bakım: “Şu özel sprey var ya, senin rengini açmaz, merak etme.”
* En sonunda terapi: “Ah benim hatıra yüklü koltuğum, nice dertler dinledin, daha çok sohbetlerimiz olacak.”
Kadın için mesele, mobilyayı silmek değil, mobilyaya gönül almak, onunla sağlıklı bir ilişki yürütmektir. Hatta bazen silerken romantik müzik açıp adeta bir “koltuk terapisi seansı” yaşanır.
---
3. Erkek vs Kadın: Silme Anındaki Diyalog
**Erkek:** “Bak canım, önce kuru bezle üstten geçelim, sonra deterjanlı suyla alttan destek yaparız.”
**Kadın:** “Ama aşkım, sert davranma, kumaşı üzersin.”
**Erkek:** “Üzmez, üzmez. Ben hesapladım; 3.7 dakika deterjana maruz kalırsa hiçbir şey olmaz.”
**Kadın:** “Senin şu hesapların yüzünden geçen sefer perdeye leke çıkarmak için çamaşır suyu döktün, hâlâ sarı!”
**Erkek:** “…O, stratejik bir kayıptı.”
Bu noktada koltuk değil, evlilik testten geçer.
---
4. Forumdaşlara Sorular: Sizce Doğru Yöntem Hangisi?
* Siz mobilya silerken “NASA planı” mı uyguluyorsunuz, yoksa “gönül terapisi” mi?
* En çok hangi yöntemi denediniz ve evde kavga çıkmadı?
* “Islak mendil + dualar” kombinasyonunu kullanan var mı?
Yani sevgili forumdaşlar, mesele deterjan mı, sabun mu değil. Asıl mesele, aynı evde iki farklı gezegenden gelen insanın ortak bir silme dili bulması. Çünkü erkek için o koltuk savaş alanı, kadın için ise terapi odası.
---
5. Bonus: Alternatif ve Mizahi Silme Çözümleri
* **Çocuklara bırakın:** Nasıl olsa zaten üstüne çizecekler, bari silmeyi de öğrensinler.
* **Kaynanaya bırakın:** Hem temizlik olur, hem de eleştiriyle bedava “psikolojik danışmanlık” alırsınız.
* **Kedilere bırakın:** Onların patileriyle koltuk silinmez ama en azından eğlenirsiniz.
* **Erkeklere bırakın:** Ev halkı için “belgesel tadında şov” olur.
* **Kadınlara bırakın:** Koltuk şefkat terapisi görmüş olur, belki bir gün size de sıra gelir.
---
6. Sonuç: Koltuklar Sadece Silinmez, Yaşanır
Şimdi elinizi vicdanınıza koyun: Mobilya silmek gerçekten temizlik mi, yoksa hayatın küçük bir tiyatrosu mu? Belki de koltuk dediğimiz şey, sadece üzerine oturduğumuz bir eşya değil; evdeki mizahın, tartışmanın ve uzlaşmanın sahnesi.
O yüzden ben derim ki:
* Erkekler, NASA’yı biraz kenara bırakın, bazen koltuğa da duygusal yaklaşın.
* Kadınlar, fazla empati yapmayın, koltuk gerçekten kırılgan değil (ama eşiniz olabilir).
* Ve en önemlisi: Silme işi sonunda birlikte gülümseyebiliyorsanız, işte o zaman o mobilya gerçekten temizlenmiştir.
---
7. Hadi Forumdaşlar!
Şimdi sıra sizde:
* En ilginç silme yönteminiz neydi?
* Koltuğun başına gelen en talihsiz kaza neydi?
* Ve soruyorum: “Mobilya mı değerli, yoksa huzur mu?”
Haydi yorumlara bekliyorum, bırakın bu konu hepimizin “silinmez hatıralarına” dönüşsün!
Arkadaşlar selam! Bugün yine hepimizi derinden ilgilendiren, evliliği sınava sokan, bekârı hayata küstüren, “koltuk silme” gibi basit görünen ama aslında ev içi diplomasiye dönüşen bir konuyu masaya yatırıyoruz. Hani derler ya, “kadın Mars’tan, erkek Venüs’ten”… yok tam tersi miydi? Her neyse, bizim evlerde fark etmiyor. Kadınlar “o koltukların gönlü olsun” diye sevecen sevecen silerken, erkekler NASA’dan fırlamış gibi strateji geliştirme derdinde.
Şimdi soruyorum: Bu mobilyalar gerçekten ne ile silinmeli? Yoksa esas mesele silmek değil, silerken çıkan tartışmalar mı? Buyurun, hem gülelim hem düşünelim.
---
1. Erkeklerin Mobilya Silme Yaklaşımı: “Komutan, Operasyon Başlasın!”
Erkeklerin dünyasında mobilya silmek, basit bir temizlik değil; adeta bir askerî operasyon. Masaya otururlar, “Evet arkadaşlar, düşman lekeler şu köşede mevzilenmiş” diye harita çizerler.
* Önce strateji: “Mikrofiber bez mi kullanmalıyız, yoksa eski tişörtleri mi devreye sokalım?”
* Sonra mühimmat: “Bir damla çamaşır suyu ekleyelim mi, yoksa o koltuğun kumaşı NATO’ya bağlı mı?”
* Ve tabii rapor: “Koltuk %78 oranında temizlenmiştir, geri kalan %22 için takviye birlik gerekebilir.”
Erkek için mesele sadece temizlik değil, bir kahramanlık öyküsü yazmaktır. Sildiği mobilya değil, tarihe bıraktığı destandır!
---
2. Kadınların Mobilya Silme Yaklaşımı: “Canım Koltuğum, Biraz Rahatla”
Kadınlar bu işe bambaşka bakar. Onlar için mobilya sadece eşya değil, aileden biridir. Koltuğun üstüne dökülen kahve lekesini görünce, “Aman kuzum, seni üzdüler mi?” der gibi bakarlar.
* Önce empati: “Senin kumaşını yormayalım tatlım, ben sana nazik davranırım.”
* Sonra bakım: “Şu özel sprey var ya, senin rengini açmaz, merak etme.”
* En sonunda terapi: “Ah benim hatıra yüklü koltuğum, nice dertler dinledin, daha çok sohbetlerimiz olacak.”
Kadın için mesele, mobilyayı silmek değil, mobilyaya gönül almak, onunla sağlıklı bir ilişki yürütmektir. Hatta bazen silerken romantik müzik açıp adeta bir “koltuk terapisi seansı” yaşanır.
---
3. Erkek vs Kadın: Silme Anındaki Diyalog
**Erkek:** “Bak canım, önce kuru bezle üstten geçelim, sonra deterjanlı suyla alttan destek yaparız.”
**Kadın:** “Ama aşkım, sert davranma, kumaşı üzersin.”
**Erkek:** “Üzmez, üzmez. Ben hesapladım; 3.7 dakika deterjana maruz kalırsa hiçbir şey olmaz.”
**Kadın:** “Senin şu hesapların yüzünden geçen sefer perdeye leke çıkarmak için çamaşır suyu döktün, hâlâ sarı!”
**Erkek:** “…O, stratejik bir kayıptı.”
Bu noktada koltuk değil, evlilik testten geçer.
---
4. Forumdaşlara Sorular: Sizce Doğru Yöntem Hangisi?
* Siz mobilya silerken “NASA planı” mı uyguluyorsunuz, yoksa “gönül terapisi” mi?
* En çok hangi yöntemi denediniz ve evde kavga çıkmadı?
* “Islak mendil + dualar” kombinasyonunu kullanan var mı?
Yani sevgili forumdaşlar, mesele deterjan mı, sabun mu değil. Asıl mesele, aynı evde iki farklı gezegenden gelen insanın ortak bir silme dili bulması. Çünkü erkek için o koltuk savaş alanı, kadın için ise terapi odası.
---
5. Bonus: Alternatif ve Mizahi Silme Çözümleri
* **Çocuklara bırakın:** Nasıl olsa zaten üstüne çizecekler, bari silmeyi de öğrensinler.
* **Kaynanaya bırakın:** Hem temizlik olur, hem de eleştiriyle bedava “psikolojik danışmanlık” alırsınız.
* **Kedilere bırakın:** Onların patileriyle koltuk silinmez ama en azından eğlenirsiniz.
* **Erkeklere bırakın:** Ev halkı için “belgesel tadında şov” olur.
* **Kadınlara bırakın:** Koltuk şefkat terapisi görmüş olur, belki bir gün size de sıra gelir.
---
6. Sonuç: Koltuklar Sadece Silinmez, Yaşanır
Şimdi elinizi vicdanınıza koyun: Mobilya silmek gerçekten temizlik mi, yoksa hayatın küçük bir tiyatrosu mu? Belki de koltuk dediğimiz şey, sadece üzerine oturduğumuz bir eşya değil; evdeki mizahın, tartışmanın ve uzlaşmanın sahnesi.
O yüzden ben derim ki:
* Erkekler, NASA’yı biraz kenara bırakın, bazen koltuğa da duygusal yaklaşın.
* Kadınlar, fazla empati yapmayın, koltuk gerçekten kırılgan değil (ama eşiniz olabilir).
* Ve en önemlisi: Silme işi sonunda birlikte gülümseyebiliyorsanız, işte o zaman o mobilya gerçekten temizlenmiştir.
---
7. Hadi Forumdaşlar!
Şimdi sıra sizde:
* En ilginç silme yönteminiz neydi?
* Koltuğun başına gelen en talihsiz kaza neydi?
* Ve soruyorum: “Mobilya mı değerli, yoksa huzur mu?”
Haydi yorumlara bekliyorum, bırakın bu konu hepimizin “silinmez hatıralarına” dönüşsün!